Yazar : Sezai ÖĞÜŞ
01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren Yeni TCK’da yer alan 73. maddenin 8 fıkrasında uzlaşma kurumu düzenlenmiştir. Daha sonra ise 5560 sayılı Kanun ile bu hüküm yürürlükten kaldırılmış ve uzlaşma kurumunu düzenleyen CMK’nın 253. maddesi de aynı Kanun ile 06.12.2006 tarihinde değiştirilmiştir. Bu bağlamda uzlaştırma kurumunun yaklaşık 13 yıldır Türk Hukuk Sistemimizde yer aldığını söylemek mümkündür.
5 Ağustos 2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan CEZA MUHAKEMESİNDE UZLAŞTIRMA YÖNETMELİĞİ‘ndeki tanıma göre;
Uzlaştırma: Uzlaştırma kapsamına giren bir suç nedeniyle şüpheli veya sanık ile mağdur, suçtan zarar gören veya kanuni temsilcisinin, Kanun ve bu Yönetmelik’teki usul ve esaslara uygun olarak uzlaştırmacı tarafından anlaştırılmaları suretiyle uyuşmazlığın giderilmesi sürecidir.
Uyuşmazlığa konu suçun uzlaştırma kapsamına giren bir suç olduğunun anlaşılması üzerine soruşturma veya kovuşturma aşamasında dosya, ilgili Uzlaştırma Savcılığı’na tevdi edilerek UYAP Uzlaştırmacı programı aracılığı ile uzlaştırmacı siciline kayıtlı Uzlaştırmacılardan biri görevlendirililir, dosyada görevlendirilen Uzlaştırmacı dosyayı kabul veya red edebilir, kabul etmesi durumunda öncelikle dosyayı inceleyerek dosyada verilen bilgiler ışığında taraflarla tarafsız bir şekilde iletişim kurma yoluna gider,
Uzlaştırma sürecinde taraflarla yüz yüze iletişim sağlabileceği gibi telekomünikasyon araçları ile de iletişim kurulabilir, taraflarla iletişimde ilk olarak Uzlaştırmacının kendisini tanıtması ve Uzlaştırma müessesesine dair Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253 ve 254. maddeleri çerçevesinde taraflara bilgi vererek görüşmelerin gizlilik esası içerisinde yürütüleceğini ve Uzlaştırmanın hukuki sonuçlarını taraflara bildirmelidir, bu aşamadan sonra tarflara Uzlaştırmacı tarafından yapılan uzlaşma teklifi tarafların özgür iradesi ile kabul veya red edilebilir, tarafların uzlaştırma teklifini kabul etmeleri durumunda Uzlaşma görüşmelerine başlanır, taraflardan birinin Uzlaşma teklifini red etmesi durumunda ise Uzlaşma Teklif aşamasında kalarak olumsuz sonuçlanır ve Uzlaştırma bürosuna uzlaştırmanın olumsuz sonuçlandığına dair Rapor düzenlenerek teslim edilir.
Uzlaştırma teklifinin kabul edilmesi durumunda taraflarla Uzlaştırmacı himayesinde yapılan görüşmeler neticesinde taraflar konusu kanuna ve genel ahlaka aykırı olmayan edimlerin yerine getirilmesi koşulu ile uzlaşabilecekleri veya edimsiz bir şekilde de uzlaşabilirler, bu edimler genel olarak tarafların maddi zararlarının giderilmesi şeklinde olabileceği gibi özür dilenmesi, bir kamu kurumunda belli bir süre hizmet etme veya Mehmetçik Vakfı, LÖSEV, TEMA gibi kamuya yararlı vakıflara bağışta bulunulması şeklinde de olabilir.
Taraflar arasında uzlaşmanın edimli veya edimsiz sağlanması durumunda Uzlaştırmacı tarafından genel hatları ile uzlaşma sürecinin hikayesini anlatan ve edimli uzlaşma sağlandı ise edimin konusu’nu içeren Uzlaşma Raporu düzenlerek Uzlaştırma Bürosuna teslim edilir,
Uzlaşmaya konu edimin yerine getirilmemesi durumunda ortaya çıkacak hukuki sonuçlar ise Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği MADDE 20/5,MADDE 27/5’te açıklanmıştır;
*MADDE 20/5 “Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi hâlinde uzlaştırma raporu veya uzlaşma belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilâm mahiyetine haiz belgelerden sayılır.”
*MADDE 27/5 “Sanığın, edimini yerine getirmemesi hâlinde uzlaştırma raporu 2004 sayılı Kanunun 38 inci maddesinde yazılı ilâm mahiyetini haiz belgelerden sayılır.”