Ticari davalar; mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve taraflardan birinin ticari işletmesini ilgilendirmesi koşulu ile ticari sayılan davalar olmak üzere üç grupta incelenebilir.
Mutlak Ticari Davalar Nelerdir?
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu‘nun 4. maddesinde sayılan ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılan uyuşmazlıklar mutlak ticari dava olarak isimlendirilmektedir. Türk Ticaret Kanunu’nda veya özel kanunlarda ticari dava oldukları açıkça belirtilen davalar mutlak ticari davalardandır. Mutlak ticari davalar, ticari dava şartı arabuluculuk kapsamında olup; dava açmadan önce arabuluculuğa başvurulması zorunludur.
Nispi Ticari Davalar Nelerdir?
Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve her iki tarafı da tacir sıfatına haiz olan hukuk davaları nispi ticari dava olarak isimlendirilmektedir. Nispi ticari davalar, ticari dava şartı arabuluculuk kapsamında olup; dava açmadan önce arabuluculuğa başvurulması zorunludur.
Her İki Tarafı Gerçek Kişi Olan İşyeri Kira Sözleşmelerinden Doğan Alacak Davaları Ticari Dava Şartı Arabuluculuk Kapsamında mıdır?
Yukarıda mutlak ticari davalar ile nispi ticari davaların tanımına yer vermiştik. Bu bağlamda, kira sözleşmesinin tarafları gerçek kişi olan- tacir veya şahıs şirketi olmayan- işyeri kira sözleşmelerinden kaynaklanan alacak davalarının, ticari dava olarak kabul edilmediklerinden hareketle ticari dava şartı arabuluculuk kapsamında da olmadığı kanaatindeyiz.
Yukarıdaki tanımlardan da anlaşılacağı üzere sözleşmenin tarafları gerçek kişi olan -tacir veya şahıs şirketi olmayan – işyeri kira sözleşmelerinin mutlak ticari dava kapsamına girmediği konusu tartışmasızdır.
Soru işaretlerine neden olan husus, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması müessesesidir.
Nispi Ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması, davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir.
Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmeyeceğinden hareketle kira sözleşmesinin tarafları gerçek kişi olan- tacir veya şahıs şirketi olmayan- işyeri kira sözleşmelerinden kaynaklanan alacak davalarının, ticari dava olarak kabul edilmemeleri nedeniyle ticari dava şartı arabuluculuk kapsamında olmadığı kanaatindeyiz.